Zanzibar
Zanzibar, Şiraz'dan göç eden İranlı göçmenler tarafından kurulmuştur. Adının kökeni, Farsça "zangi bar" ifadesinden gelir ve "siyahların sahili" anlamına gelir. Ada, 1503'ten 1698'e kadar Portekiz egemenliği altındaydı, ardından Umman Sultanlığı'nın kontrolüne geçti.
1840'ta Umman'ın Muskat şehrinden Sultan Said bin Sultan Al-Busaid, sultanlığının başkentini adadaki Stone Town'a taşıdı. 1856'daki ölümünden sonra oğulları iktidar için mücadele etti ve 6 Nisan 1861'de sultanlığın Zanzibar ve Umman olarak ikiye bölünmesine yol açtı. Altıncı oğlu Seyyid Majid bin Said Al-Busaid (1834-1870), Zanzibar Sultanı oldu, üçüncü oğlu Seyyid Thuwaini bin Said Al-Said ise Umman Sultanı oldu.
Ada sultanlığı, 1890 ile 1963 arasında atanmış İngiliz bakanlar ve valiler tarafından yönetilen yarı-sömürge olarak yönetildi. 10 Aralık 1963'te ada bağımsızlık kazandı ve Sultan yönetimi altında anayasal bir monarşi oldu. Ancak bu dönem kısa ömürlü oldu çünkü hükümet 12 Ocak 1964'te devrildi ve 26 Nisan 1964'te Tanzanya'nın özerk bir parçası haline geldi.
Freddie Mercury’nin o muazzam sesi ve şarkılarını kim unutabilir? Sanırım çoğumuz onu özlüyoruz. Ama belki de en çok Zanzibar Adası özlüyor onu. Çünkü esas adı Farrokh Bulsara olan Freddie Mercury Zanzibar’da dünyaya gelmiş. Tanzanya kıyılarındaki bu muhteşem tropikal ada ünlü sanatçıyı dünyaya armağan etmesiyle tanınıyor. Bu yüzden Doğu Afrika’ya tatile gelenler mutlaka Zanzibar’da birkaç gün geçirmek istiyor. Yorucu bir safariden sonra birkaç gün Hint Okyanusu’nun yıldızı Zanzibar’ın turkuvaz sularında dinlenmek bence de harika bir fikir. Üstelik ada her geçen gün bir yenisi açılan beş yıldızlı otelleri ve resortlarıyla bunu fazlasıyla mümkün kılıyor.
Zanzibar, Zangibar ve Pemba Adası olmak üzere iki adadan oluşan bir yönetsel bölge aslında. Başkenti Stone Town. Geçimi yoğun olarak turizme dayalı gibi görünse de, dünyanın önde gelen baharat üreticileri arasında yer alıyor. Darüsselam’dan 20 dakikalık hafif uçak yolculuğuyla ulaşacağınız ada Afrika’nın temel özelliklerini taşıyor. Yani özgür ve başına buyruk. Hijyen beklemeyin. Güvenlik aksayabiliyor. Elektrikler sık sık kesilebiliyor. Sokak lambası pek olmadığından geceler sadece Ay ışığıyla aydınlanıyor. Aslında tüm bunlar belki de tek dişi kalmış canavardan uzakta, özünüze dönmek için bir fırsat, kim bilir… Yolunuz Tanzanya’ya düşerse Zanzibar’da mutlaka bir-iki gün geçirmenizi tavsiye ederim. Ve mutlaka Baharat Turu ve Stone Town turu yapmanızı… Renkli anılar biriktireceksiniz…
Free AI Website Software